1906’da başlayan, 1910’da alfa ismini alan, 1915’te alfa-romeo olan, insanların motor, mekanik nedir bilmediği bir dünyada sürekli çağın çok ötesinde işler yapmayı misyon edinmiş, bir çok modelinde bunu başarmış olan italyan araba üreticisidir.
genç enzo ferrari gibi mühendisleri bünyesinde yetiştirmiş, şık italyan tasarımının yürüyen versiyonudur. lüksleri ve konforları ile gerçekten kendisinden söz ettirmeyi başarabilmiştir.
segmentindeki diğer rakiplerinde hiç yer almayan özellikleri de barındırabilen alfa otomobilleri, başlangıç paket, default, fabrika çıkış gelen birçok özelliği ile sadece full hd s plus premium plus modelli avrupa otomobilleriyle de rahatlıkla kıyaslanabilir durumdadır.
kimi alfa sevmeyenler tarafından ağır eleştirilere maruz bırakılsa da, ne overrated, ne de underrated bir araçtır. piyasası yok, parçası bulunmaz gibi söylemler yersizdir. her parçasını çok rahatlıkla bulabileceğiniz bir marka.
italyan olmasının ülkemizdeki en büyük avantajlarından birisi de 1970’lerden sonra italya-türkiye ticari ilişkilerinin gün geçtikçe büyümesi ve italyan yan parça tedariği, italyan araçlarından anlayan ustalar gibi önemli bir avantaj elde etmiştir.
malzeme kalitesi konusunda çok eleştirilse de iyi bir sürücünün sürmediği her araç için geçerli şeyler söz konusu. bahsedilen malzeme kalitesinin eklenmesi durumunda da “ya insan bunları biraz dandik yapardı da bizim de paramız yeterdi. kim binecek bu arabalara?” kitlesini doğuracağı için tüm araçlarında orta ömürlü malzemeler kullanılarak üretilmiş. (+ yalnız burada bir bonus vermeliyiz ki, o abartılan alman araçlarının ncap, eurocap testlerindeki hızı saatte 50km/s. eğer 100km/s ile aynı test yapılırsa kimse alfanın malzeme kalitesini konuşmaz. aynı malzeme olduğunu görür.)